Bazen düşünüyorum da insan hayatında öğrencilik hiç bitmiyor. Çocukken bizzat öğrenciydik şimdi çocukların yerine öğrencilik yapıyoruz. Gün geçmiyor ki ödev yapmadığım gün yok, ödev olmadığı günlerde de kendimi kontrol ediyorum acaba bu gün çocukların ödevi varmıydı diye sormadan edemiyorum, çocuklardan korkmuyorum, annelerinden korkuyorum eve girer girmez ödevi yaptınmı diye karşıma dikiliyor. Bizim hanım sabah evden çıkarken tenbihliyor birde gün içinde telefonla arayarak işi şansa bırakmıyor, ben bütün bu ikazlara rağmen ödevi yapıyorum ödevi çantaya koymayı unutuyorum eğer böyle olursa, iş yerinden ödevi alarak çocukların okuluna getiriyor elden teslim ediyorum. Siz bunları şaka zannediyorsunuz ama ben bunları bizzat yaşıyorum, birde evde ödevlerimiz oluyor proje ödevleri kağıt, kartonlardan şekiller yaparak yapıştırıyoruz. Bizim öğrenciliğimiz zamanında ödevimizi sipariş edecek, yaptırabilecek anne baba nerede, ödevimiz olduğu zaman kütüphanesinin yolunu tutardık.
Bizim öğrencilik dönemimizde ilçemiz kütüphanesi, şu andaki mevcut kütüphanenin ana yola cephe olan arnavut kaldırımı kesme taşlardan döşeli eski Gümüş yolunda, bahçe duvarı olan yoldan sekiz basamakla kütüphane kapısına girerdik, kütüphanenin sağ tarafında eski polis karakolu mevcut olup, kütüphane ve polis karakolu birleşikmiş sonradan bölünmüş, hatta kütüphane bir dönem ilçemizde hapishane olarak ta kullanılmış, kütüphanenin solunda 1900’lü yıllarda yapılan tarihi Marif Hamamı bulunuyordu, Marif Hamamı yıkıldı şimdi yerine iki blok bina yapıldı. Kütüphanenin karşısında Kızıklıların iki katlı ahşap binası vardı, bu binanın altında foto kralın fotoğrafçı dükkanı ve bitişiğinde dişçi Ahmet Altunbaş’ın dükkanı vardı.
Kütüphanenin içine girdiğinizde büyük bir sessizlik hakim, yüksek tavanı ahşap tek katlı kocaman bir salondan mevcut olan kütüphanenin sol arka kısmında kütüphane müdürü Ali Galip Tuncay ve kütüphane memuresi Fatma Özkınalı’ya ait makam odası vardı, kütüphanenin görevlisi Ahmet Çetinkaya ağabeymizde kütüphanenin o dönem bir insan aksesuvarıydı. Kütüphanenin arka kısmından parka çıkan bir kapı vardı bu kapı çıkışında tarihi taş ve çömlekler mevcuttu, kütüphanenin sol tarafındaki masa ve sandalyeler büyük, sağ tarafında yer alan masa sandalyeler küçüktü, duvar kenarında ve orta mekanlarda kitap dolapları mevcuttu, bizim çocukluğumuzda en çok okunanlar, Cin Ali’nin serüvenleri, Ömer Seyfettin’in hikayeleri, dede korkut, deli dumrul hikayeleri yanında, hayat ansiklopedisi, meydan larousseler mevcuttu, ödevlerimi kütüphanede yapmaya çalışır yetişmezse, aldığımız kütüphane kartına kayıt yaptırarak kitabı eve götürür ödevimizi tamamladıktan sonra haftaya kütüphaneye geri teslim ederdik.
Bu anlattığım kütüphane bizim dönemimizdeki kütüphaneydi, birde ilçemizde ilk kurulan kütüphaneden bahsedelim ben hatırlamıyorum ama aldığım tariflere göre eski ekin pazarındaki Nazır Baba Tekkesinin bitişiğinde bedestene karşı ekin pazarı kenarında yer alan ahşap harabe küçük bir binada ilk kütüphanemiz hizmet veriyormuş, bu ilk kütüphanemizin altında zahireci dükkanları bulunuyor bunlardan biride eski zahireci uncu Şerif Çalışır’ın dükkanıdır.
Bizim dönemimizde okullar arası şiir, resim, afiş yarışmaları düzenlenir okullarda dereceye giren birinci olanlar ilçe bazında yarışmaya girer ve derece alır bu törenler kütüphanede düzenlenirdi, orta okulda bende bir afiş yarışmasında okulda birinci olmuştum ve ilçe bazında dereceye girerek kütüphanede ödül olarak Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban romanını hediye etmişlerdi. Bizim dönemizde ödevleri kendi el yazılarımızla hazırlanır dosya halinde bazı ödevler günlerce sürerdi, şimdi ben bizim çocukların ödevini yaparken, bilgisayardan indiriyor, bana söylenen ödevi hazırlıyor bizim çocuklara veriyorum onlarda hazır alıp okulda öğretmenlerine veriyor, bu ödevi alan öğretmen bunu bilmiyormu acaba, bildiğini sanıyorum o zaman öğretmenler ödevlerinden dolayı öğrenciye değilde öğrencinin anne ve babasına not vermesi lazım çünkü ben çevremden de biliyorum bizim işyerindeki arkadaşların hepsi çocuklarının ödevini iş yerinde yapıyor. Ne yapalım bizde öğrencilik hayat boyu devam ediyor.